Çoook ama çok uzun bir zamandan sonra bloguma
geri döndüm. Malumunuz karantina günlerindeyiz. İşler evden yürütülüyor,
çocuklar da evde, bahçeye bile çıkamıyorlar. Bahar geldi ama tadını çıkaramadan geçiyor. Çocuklar, gençler çoğunlukla can
sıkıntısından ama bizim evin özelinde ergen olmaktan kaynaklanan bir doyamama
ve daimi yeme hali içindeler. Yemek yapmaya bayılan ben, İki gece önce eşime
“yarın ne pişireceğim diye düşünmekten, yemek yapmaktan nefret ediyorum artık”
derken buldum kendimi.
Geçecek elbet. Bir şekilde sınandığımızı, unuttuğumuz bir
takım değerleri hatırlamamız gerektiğini, emeğin, çalışmanın, dayanışmanın,
sadeleşmenin her şeyden önemli olduğunu fark ettiğimiz günler. Aynı zamanda
kadının ev içinde görünmeyen karşılıksız emeğinin, işi eve taşıyarak daha da
görünmez olduğu ama diğer yandan yaşamsal değerinin de derinden hissedildiği
günler. Karşı karşıya olduğumuz tehlikeyle ilgili verilerin yeterli ve
açıklayıcı olmadığını görmek endişelerimizi artırıp, geleceğe dair
öngörülerimizi bulanıklaştırıyor. Bütün bu belirsizlikler karşısında sadece "evde kal" demek yetmiyor. Sakin ve dingin kalabilmek, rutinlerimizi sürdürebilmek de çok önemli. Bu koşullar altında zihnimizi,
kalbimizi ve vücudumuzu temiz tutabilmenin yolu da sağlıklı yiyeceklerden
geçiyor. Bundan böyle yemek blogumda özellikle bu dönemde yaptığım bazı
tarifleri paylaşacağım. Bloguma şuradan ulaşmak mümkün. Umarım bir faydası olur. Hepimize kolay gelsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder