24 Ocak 2010 Pazar

İyi ki Doğdun Meleğim! Teşekkür Ederim!


Bugün Meleğim, baban bana evlenme teklif edeli yedi yıl, sen doğalı iki yıl oldu.

Ne iki yıldı ama!

Ben hep güçlü bir kadın olduğumu düşünürdüm.

Bana öyle baktığın anlar oldu ki, kendimi dünyanın en güçsüz insanı sandım.

Ben kendimi her türlü zor koşula dayanıklı bilirdim.

Seninle yaşadığımız ilk üç ayda bana öğrettin ki, aslında çok da dayanıklı değilim.

Ben okumayı öğrendiğim günden beri bilginin peşindeyim, bilmenin hazzını yaşıyorum.

Sen fark ettirdin ki, aslında bildiklerim deryada su damlası.

Ben istese de ağlayamayan, kendi yaşadığı olaylara bile dışarıdan bakmayı ve başa çıkmayı beceren biriyim sanırdım.

Sen gösterdin ki, bir bebeğin bir anlık çaresizliğine karşılık saatlerce ağlayabilirim.

Ben masamda yarım saatten fazla oturamaz, ofisimde iki saatten fazla duramazdım (babanın dediği gibi “durduğu yerde duramayan” bir kadındım)

Sen bana anlattın ki, kucağımda doğru dürüst emmeyi beceremeyen sadece bir yastık boyunda narin bir bebeğim varsa değil yarım saat gün boyunca hiç kalkmadan aynı koltukta oturabilir, uyuyabilir ve bundan mutlu olabilirim.

Ben çok uzun zamandır her insanın sahip olması gereken koşulsuz eşitlik ve özgürlük için mücadele ediyorum ama son dönemlerde ciddi bir yılgınlığa kapıldım.

Sen varlığınla bana hatırlattın ki yılgınlığa, yorulmaya hakkım yok çünkü belki bir gün senin de izinden gidebileceğin onurlu bir yolda, babanla yürüyorum.

Munisem,

Saçının küçücük bir buklesiyle ruhumu havalandırıyor, gülüşünle içimi ısıtıyorsun.

Ben sana biriciğim, meleğim, çiçeğim, ışığım, bebeğim gibi dünyanın en güzel sözcükleriyle sesleniyorum.

Sen bana sadece tatlı tatlı AANNEE diyorsun.

Çok ama çok teşekkür ederim...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails