14 Mayıs 2009 Perşembe

Ne Güzel Bir Gündü...

Geçen Cumartesi yine Mira’nın Bahçesi’ndeydik. Ama bu kez sadece kızlar toplandık. Boncuğum Mira, annesi Banu'yla birlikte çok güzel evsahipliği yaptı bize. Su damlam Ada her zamanki sevimliliğiyle eli kolu dolu geldi. Annesi Umur çok lezzetli bir havuçlu kekin yanı sıra bebişler için pekmezli büyükler için limonlu şahane kurabiyeler yapmıştı. Öyle ki bebişler kendi pekmezli kurabiyelerinden sonra bir de limonlu kurabiyelerden yediler. Mavişim Zeynep annesi Neslihan'ın yaptığı mercimekli, arpa şehriyeli ve bol yeşillikli salatayı yerken kendinden geçti. Meleğim ise yediği kurabiye sayısıyla ve yürüme konusunda diğer kızları görünce hemen gaza gelmesiyle beni çok şaşırttı.Hava çok güzeldi. Banu bahçeye geniş bir kilim yaymış, bebişler kolay yesinler diye ortaya bir yer sofrası ayarlamış ve etrafına büyük rahat yer minderleri koymuştu. Hem bebişler hem de biz anneler güneş altında çoook iyi vakit geçirdik hatta sohbet bile ettik. Bebişler kimi zaman yer sofrasının etrafında oturup kendi kendilerine o pamuk elleriyle bir şeyler yediler, kimi zaman tünelden geçtiler, kimi zaman bahçenin bir köşesinde sessizce onları seyreden büyük bir köpeğe mama verip gülüştüler.
Banu’nun onca işinin arasında elleriyle yaptığı fimodan balıkları oltayla yakalamak yerine avuçlayarak toplamayı tercih ettiler. Günün sonuna doğru Mira'nın balıklarımı kimselere vermem edasıyla yer masasının üstüne çıkışı ve bir an için başka tarafa bakarken Zeynep'in çaktırmadan yaklaşıp kutusuyla balıkları alıp sakin sakin yürüyüşü çok komikti.
Bebişler çok mutlu oldular. Yediler, içtiler, güldüler, bizi de güldürdüler, oynadılar, coştular ve elbette, yorulup dönüş yolunda yine uyudular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails