Meraklı Minik yine bir sabah, kahvaltısını edip günlük ev turlarına başlamış. Her zaman olduğu gibi ilk önce mutfağı ziyaret etmiş. O sırada annesi bulaşık makinasına tabakları koyuyormuş. Meraklı Minik önce şaşırarak ‘tabaklar niye burada’ dercesine annesine bakmış sonra da kuruyan çamaşırlara yaptığı gibi tabakları yerinden almaya çalışmış ama gücü yetmemiş. Bunun üzerine kapaktaki küçük su birikintisine uzanmış fakat su miktarı oynamak için yeterli değilmiş. Son çare olarak deterjan konulan kısmı gözüne kestirmiş ama uzanmış uzanmış, parmakları bir türlü oraya ulaşamamış. Yine kafasını kaldırıp annesine bakmış ‘ee, ben nasıl oynicaam ki şimdi bu makinayla’ der gibi henüz ne manaya geldiği annesi tarafından bile anlaşılamayan şeyler söylemiş. Sonra ev turu yaptığını hatırlamış ve koridora yönelmiş. O günden beri ne zaman bulaşık makinasının açıldığını duysa koşarcasına mutfağa doğru emekliyor ve makinanın içine bakmaya çalışıyormuş.
Bu yazıyı meleğimin bileği kırılmadan hemen önce yazmış ve fotoğraflamıştım. Daha fazla gecikmeyeyim, dedim. Bu çarşamba alçıyı çıkaracaklar. Son iki üç gündür rahat hareket edememesi dolayısıyla kızımın artık canına tak ettiğini farkettim. Bu akşam görülmemiş bir zıpırlıkla –ki kod adı MuniSe olan bir bebekten bahsediyorum, alçılı ayağıyla koşarcasına emekleyip ardımdan mutfağa geldi. Meraklı Miniğin Hikayeleri tüm hızıyla devam edecek gibi görünüyor:)
Bu yazıyı meleğimin bileği kırılmadan hemen önce yazmış ve fotoğraflamıştım. Daha fazla gecikmeyeyim, dedim. Bu çarşamba alçıyı çıkaracaklar. Son iki üç gündür rahat hareket edememesi dolayısıyla kızımın artık canına tak ettiğini farkettim. Bu akşam görülmemiş bir zıpırlıkla –ki kod adı MuniSe olan bir bebekten bahsediyorum, alçılı ayağıyla koşarcasına emekleyip ardımdan mutfağa geldi. Meraklı Miniğin Hikayeleri tüm hızıyla devam edecek gibi görünüyor:)