16 Haziran 2011 Perşembe

Selin'in Süpürgesi

Geçen haftalarda tanıttığım kitaplardan biri olan “Süpürgede Yer Var mı?” kitabının Selin’de nasıl bir iz bıraktığını yazacaktım ya, işte yazıyorum. Ben Ankara’ya dönünce anladım etkisini. Mayıs başında İstanbul’dan döndüğümüzden beri –ki sonraki yazımın konusudur, istisnasız her gece bana İstanbul’da neler yaptığımızı anlatıyor. Sonra süpürgesiyle bir cadı ortaya çıkıyor ve önce Selin, annesi, babası ve Pakize süpürgeye biniyor. Sonra İstanbul’dan ananesini, Akın dedesini, Gülannesini, Deniz’i, teyzesini, Yasemin’i (benim yeğenim, Deniz’in annesi, Alternatif Anne’nin uzman psikologlarından), büyükannesini, dayısını, Sinan’ı, Selda’yı bindiriyor süpürgeye. Sonra uçup Brüksel’e gidiyorlar. Oradan da babaanneyi, Sina dedeyi, kardeşi Yeyo’yu (Leo), amcasını, Mayta’yı (Marta) alıyorlar. Herkes süpürgede, hem de koltuğa oturarak seyahat ediyor ve Antalya’ya gidiyorlar (Mart ayında Antalya’ya gidişimize gönderme yapıyor). Oradan da Zerrin teyzeyi, Sinan amcayı, Elif ablayı ve Murat abiyi alıyorlar. Sanki onlar Antalya’da yaşıyorlarmış gibi:) Sonra Ankara’ya dönüp bu sefer arkadaşlarını (Ada, Mira, Zeynep) ve annelerini alıyorlar, dünyayı gezmeye başlıyorlar. Dünyayı gezmek deyince harbiden geziyorlar. Mesela Afrika’ya gidip zürafa ve filleri görüyorlar, sonra Avustralya’ya gidip anne kangurulara ve anne koalalara yavrularını nasıl taşıdıklarını soruyorlar. Bütün bunları nereden mi biliyor? Elbette Meraklı Minik Dergisi’nden. Kitaplarda karşımıza çıkan her hayvanın nerede yaşadığını öğrenene kadar bizi rahat bırakmıyor ki. Hani göster bakalım, Afrika neresi desek o günkü ruh haline göre sokağın karşısındaki boş araziyi gösterebilir tabii:)   
Ebevynler olarak çocuklarımızın hayal dünyalarını uçsuz bucaksız bırakabilmek, onları sağlıklı ve iyi beslemenin çok önemli bir yolu bence. Bu, aynı zamanda, günümüzde çok yoğun biçimde yaşanan zihinsel tıkanıklık ve vasatlıktan kurtulabilmenin de tek çaresi.

Not: Yukarıdaki fotoğrafı 12 Eylül 2009 tarihinde çekmişim yani topu topu 20 aylıkken. O zamanlar Munise’ydi ama son 1,5 yıldır gerçek bir cadı olup çıktı:) Elindekini de modern zamanların cadı süpürgesi diyerek idare ediverin:)

1 yorum:

  1. Severim ben bu cadıyı. Ben onun süpürgesiyle her yere gitmeye hazırım. çok özledim sizi Çiğdem. Geçen aradım, Teo'yla konuştuk. Çok geçmiş olsun. Kucak dolusu sevgiler

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails