Çok değil 40 yıl öncesine kadar insanlar hayatlarında neyin nasıl değişeceğini hiç sorgulamadan, gerçekten isteyip istemediklerine dair bir iç hesaplaşma yaşamadan, biraz “içgüdüsel”, biraz dini bir yükümlülük, biraz da insan neslinin devamı için zorunluluk olduğundan çocuk sahibi oluyordu. Bugün gelinen noktada kadınlar artık çocuk sahibi olup olmamak konusunda bir nebzede olsa özgürler ve elbette bu özgürce karar verebilme durumu batıda bir hayli sancılı ve yüksek bedeller ödenerek yaşanan feminizm akımları sayesinde mümkün olabiliyor. Böyle bir seçimin sadece eğitim düzeyi yüksek kadınlar için sözkonusu olduğunu yazmaya gerek bile yok.
Günümüzde annelik, tercihlerin farklı olması sebebiyle çok farklı algılanıp, farklı yaşanıyor. Özellikle eğitim düzeyi yüksek kadınlar, artık ne dinin gereği ne türün devamı ne de içgüdüsel diye çocuk yapıyor. Artık kadınların, anneliği benimsemek, reddetmek ya da kendi içinde tartışabilmek gibi seçenekler yarattığı rahatlıkla söylenebilir. Bu noktada elbette çocuk isteğinin içgüdüsel ve evrensel bir karşı konulamazlık içerdiğinden bahsetmek de imkansızlaşıyor.
Devamı burada, Alternatif Anne'de...
Güzel bir yazı olmuş Çiğdem, eline sağlık. Annelik, üzerinde çok konuşulan ve daha çok konuşulacak bir konu...
YanıtlaSilSüper olmuş Çiğdemim. Fikrine sağlık
YanıtlaSil