17 Aralık 2010 Cuma

Selin'in Kitaplığından...- 29, 30, 31

Bu sabah Ankara’da, RÜZGARLI BİR GÜN’e uyandık. Evet, hemen anladığınız gibi bugünkü kitaplarımız Bir Gün parantezinde "KARLI, YAĞMURLU ve RÜZGARLI". Her üç kitabı da Anna Milbourne yazmış. Karlı ve Rüzgarlı Bir Gün kitaplarını Elena Temporin, Yağmurlu Bir Gün’ü Sarah Gill resimlemiş. Tübitak ta basmış. Selin bu seriyle ilk olarak, geçen kış doğum gününde hediye edilen Yağmurlu Bir Gün kitabıyla tanışmış ve çok sevmişti. Yağmurun nasıl olduğuna dair açıklamalardan bir şey anlamamıştı ama çizimleri çok sevmişti. Bahar geldiğinde yağmur yağdığı bir gün bulutları da inceleyerek kitabı tekrar okuduk. Sanırım bir şeyler kafasında daha da netleşti ve gerçekten anladı ki, kitabı bana anlatırken bir sürü soru sordu.
Aslında ben daha önce Rüzgarlı Bir Gün’ü almıştım ama bir kere okuduktan sonra nedense aylarca suratına bile bakmadı. En sonunda yine böyle fırtınalı bir güne uyandığımız bir sabah kitabı okumayı teklif ettim. Pek sevdi, defalarca okuttu. Şimdi artık ne zaman hava rüzgarlı olsa "kitaptaki gibi anne ama benim uçurtmam yok, henüz” diyor.
Aybaşında gittiğimiz tiyatro oyunundan sonra Şinasi Sahnesi’ne çok yakın diye Tübitak’a da uğrayalım dedik Neslihan’la. İçeriye girdik, her kitaba maydonoz olup “aa bak bu da çok güzelmiş ama acelesi yok, seneye alalım” gibi laflar edip düzdünya kitap seçtik. Doğal olarak cebimizdeki paraları bıraktık ve çıktık. Aldığım kitaplar arasında nihayet bulabildiğim Karlı Bir Gün de vardı. Cuma gecesi kitabı kitaplığının önüne bakar bakmaz görebileceği şekilde koydum. Planım işe yaradı ve sabah uyanıp her yeri karla kaplı gördü. Her sabah sektirmeden yaptığı gibi kitaplığına baktı, kitabı hemen fark etti ve eline alıp yanıma geldi. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle "yeni bi tipakım oymuş anne, bunu bana okuu musun?" diye sordu. O sabah kartopu oynamaya çıkmadan önce bu kitabı okumuş olmamızın Selin'in karla barışmasında çok olumlu etkisinin olduğuna inanıyorum.
Uzun sözün kısası -ki ben de pek bulunmaz:), bu üç kitabı da herkese tavsiye ediyorum. Çocuklarımızın kitaplığında olması gereken kitaplardan. Bu noktada kitapların fiyatlarıyla ilgili Tübitak'a yönelik küçük bir eleştirim var. Evet, piyasadaki kitaplara nazaran fiyatları çok uygun. Ama bu kitapların maalesef artık karton kapaklısı basılmıyor. Hepsini kalın cilt kapaklı basıyorlar. Karton kapaklısı 4 TL iken cilt kapaklıya 10 TL vermek zorunda kalıyorsunuz. Ben kitapların daha çok çocuğa ulaşabilmesi için Tübitak'ın hem karton hem de cilt kapaklı basmaya devam etmesini diliyorum. Diğer taraftan bu kitapları çocuğunuz okumayı öğrendiğinde kendi kendine de okuyacağından, dayanıklılık açısından kalın kapaklıları almak daha uygun bir seçim olabilir.

2 yorum:

  1. TÜBİTAK ;erken dönem bu serisini biz de severek okuyoruz.Fiyatlandırmaya yönelik eleştirinize ise kesinlikle katılıyorum.İyi okumalar

    YanıtlaSil
  2. Tüm tübitak kitaplarını aldım desem. o kadar çok beğeniyorum ki.

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails