Bugün bir sürpriz yapmak ve bir kitap daha tanıtmak istedim. Zaten uzun zamandır da ara vermiştim. Bu kitabı tanıtmak için bu kadar hevesli oluşumun sebepleri var tabii. Birincisi, Selin’in ve tabii benim kitaba bayılmamız. İkincisi, kitabı daha önce ne kitapçılarda ne de internette görmüş olmam. Yeni bir kitap olduğunu tahmin ediyorum. Son olarak kitaba hiç ummadığım bir yerde, İstanbul Modern’de rastladım ve hemen aldım.
KÖPEK BALIĞI KESKİN’i, psikolojik danışman ve Akademi Çocuk’un kurucusu olan Hilal Üsküdar Gürbüz yazmış, Serap Deliorman resimlemiş. Başında sarı şapkası ve yüzünde gülümsemesiyle daha kapağına bakar bakmaz Keskin’i seviyorsunuz. Diğer deniz canlılarının görünce korkup saklandığı ama aslında çok yalnız ve hepsiyle arkadaş olmak isteyen bir köpek balığı. Yine böyle yanlış anlaşıldığı bir gün arkasını dönüp ağlarken rastladığı yaşlı balina -ki o da başında kareli bir şapka ve yüzgecine takılı bir bastonla çizilmiş:) arkadaş edinmek için çaba göstermesi gerektiğini söylüyor Keskin’e. Bunu nasıl yapacağını bilemezken yorgun bir küçük kırmızı balığa rastlıyor ve onu ağzına alıp evine geri götürüyor. Keskin’in ne kadar iyi kalpli olduğunu gören bütün deniz canlıları onunla arkadaş olup, mutlu memnun mesut yaşıyorlar. İnsan “Aah! Keşke bu işler bu kadar kolay olsa” diyor, tabii içinden:)
Kitabın içinde iki sayfa renkli çıkartmalar var. Bu unsur da kitabı almam da etkili oldu çünkü Selin de bir çok yaşıtı gibi çıkartmalara bayılıyor. Bir de son dönemde Nemo ve filmin diğer karakterleriyle yatıp kalkıyoruz. Benim geçen sene Pandora'dan komik bir fiyata aldığım, topu topu dört karton sayfadan oluşan ve her birinde dört esas karakterin anlatıldığı kitapları ingilizce olmalarına rağmen evire çevire okutturuyor. Yalnızca 4 veya 5 kere seyrettiği Nemo filmini gece gündüz anlattırıp, hoşuna gitmeyen bölümlerde senaryoyu kendince değiştiriyor:) Filmdeki balık yememek üzere kendini değiştirmeye çalışan köpek balığı Bruce karakterini çok sevdi. Bir de üzerine BBC HD kanalında dönüp duran Okyanuslar belgeselini birlikte seyredince, bütün deniz canlılarına ama özellikle köpek balıkları, balinalar ve yunuslara olan ilgisi daha da katmerlendi. Bu kitapla da arşa erdi:)
Biz kitaptaki çizimleri, renkleri çok beğendik. Hikaye de gayet yalın ve güzel anlatılmış, elbette bir edebi eser değil. Kitapta beni rahatsız eden tek şey metinde geçen ‘ağızında/ağızını/ağızına’ ifadeleri oldu. Güzel Türkçemizde ünlü düşmesi denen bir yazım kuralı var ve bu kurala göre, malumunuz, ‘ağızı/ağzı’na dönüşür. (bk.) Kitabın sonraki basımlarında bu hatayı düzelteceklerini umuyorum. Bir de kitabın herhangi bir yerinde hangi tarihte basıldığına dair bir ibareye rastlamadım.
Kitabı geçtiğimiz pazar günü aldım. O günden beri sürekli Selin’in elinde ve “Keskin’i okuyalım” diyerek peşimde. Okumamız yetmiyor, bir de akşam yatınca karanlıkta kitabı okutturamayacağı için masal formatında anlattırıyor. Kısacası, biz kitabı çok beğendik ve herkese tavsiye ediyoruz.
Not: Kitabın görselini internette bulamadım. Fotoğrafı kendim çekmek zorunda kaldım.
Bende listeme ekleyeyim bu kitabı...
YanıtlaSilÇiğdem'cim bir surpriz daha yapıp benim sana pasladığım bebek-çocuk kitapları anketini de cevaplasan diyordum :=)
YanıtlaSilBanucuğum,
YanıtlaSilSırada o var:) Malum cuma kitap günü diye önceliği tanıtımlara verdim. Bu hafta sonu anketi cevaplayıp göndereceğim. Sanırım bunu becerebilirsem ikimizin de gözleri yaşaracak:)
Biz de oğlumla inik bir kitap fuarında görmüştük bunu.. o zamanlar köpekbalığı delisi idi, haliyle aldık derhal.. başarılı buldum ben de kitabı.. sevgiler
YanıtlaSil