Geçenlerde hiç bir özel günün bana göre olmadığına dair bir yazı yazmıştım. Bu tavrım elbette babalar günü için de aynen geçerli. Ama bu, Nurturia’nın bu gün vesilesiyle anneler arasında düzenlediği fotoğraf yarışmasına katılmamam için bir sebep değil, tabii ki. Şimdi hepinize bu yarışmada şansınızı denemenizi tavsiye ediyorum. Ödül babaların fena halde hoşuna gidebilecek bir ödül. Bir Nintendo Wii. Sakın ha ne işe yarıyor diye sormayın, çünkü bilmiyorum. Benim için önemli olan kazanmak ya da kocaya böyle bir hediye vermiş olmak değil, katılmak. Benim gibi elindeki Sony Cyber-Shot makinenin envai çeşit fonksiyonunu, hala bir vakit bulupta kullanım CD’sini izlememiş ve öğrenememiş biri de olabilirsiniz (bkz. blog fotolarım), Leica gibi acayip güzel makinelerle (dikkatinizi çekerim sadece bir tane örnek verebiliyorum) fotoğraf çeken biri de. Haydi bakalım! Fotoğraflarımızı paylaşalım, gülelim, eğlenelim. Anılarımıza bir yenisini ekleyelim.
Ben bu vesileyle Damla ve eşinin ilk yayına soktukları zamanlardan beri üyesi olduğum ve bir ara herkesin neredeyse her blogta aynı tanıtım yazısını okuduğu Nurturia’nın, benim en çok kullandığım ve en sevdiğim işlevine geleceğim: Anı Defteri. Her kullanışımda hay aklınızla bin yaşayın Damla ve Gökhan deyip duruyorum. Bir sonraki yazıda Selin’in döktürdüklerini cümle aleme ilan edeceğim ama Nurturia üyesi olanlar nerdeyse gün be gün okuyorlar, biliyorlar. Ama en önemlisi ben aklımdan uçup gitmeden hemen kayda almış oluyorum. Nurturia sayesinde bir çocuğun büyüme macerasını kendi ağzından izleyebilmek o kadar eğlenceli ki! Sadece meleğimin değil büyük bir kısmıyla henüz tanışmadığım arkadaşlarımın, her biri ayrı birer şahsiyet olan kuzucuklarının da maceralarına ortak oluyorum böylece. Nurturia’nın diğer işlevleri... Öyle faydalı ve çok ki! Hepsini birden burada anlatamam valla. En kolayı girip bir bakmak. Bu laftan sonra çok merak edip girin, kendiniz görün hatta üye olun. Benden söylemesi...
Not: Dün Damla yarışmayı duyurmak için mail göndermişti. Yaklaşık yarım saat sonra çeşitli bloglarda okuyuverdik. Blog annelerinin hızına yetişmek mümkün değil. Eee, hayat hızlı, anneler de (hatta çoğu zaman daha da)hızlı...:)
Teo, fotoğraflar muhteşem. Hep Çiğdemle Selin'e yazacak değiliz ya. Özellikle ikinci ve dördüncü fotoğraflara bayıldım. Baba-kız nasıl güzel bir aşk böyle
YanıtlaSilUmurcuğum,
YanıtlaSilBence de fotoğraflar şahane, ne de olsa ben çektim:) Ama tabii itiraf edeyim, konu mankenlerim çok esaslıydı. Neyse ki uzuuun süreli bir mukavelem var kendileriyle:)
Öperim,
ç.