Evimizin babası bir konferansa katılmak üzere cumartesi günü sabahın köründe Kahire’ye gidince biz de bu hafta sonu kendimizi sokaklara vurduk. Cumartesi günü Binbir Çiçek Çocuklar Evi’ndeki mutat Orff Müzik/Ritm dersine gittik. Kızlar yine acayip eğlenip yavaş yavaş bir şeyler öğrenmeye başladıklarını gösterdiler. Onlarla birlikte biz de çok eğlendiğimizden tabii fotoğraf çekmeyi yine unuttum.
Oradan Banu'lara gidip kızlara bir şeyler yedirelim ve Ankara’ya gelen sevgili Naile’yi görmek üzere Burcu’nun organize ettiği Kukla Kebap buluşmasına katılalım dedik. Tabii Banu’lardaki yemek yedirme seansına kitap okuma ve oyun oynama faslı da eklenince Kukla Kebap’a biraz geç vardık. Benim daha yeni dolduğunu sandığım doldurulabilir pillerim Banu’ larda sadece 3-5 poz çekmeme müsaade edince Naile’yle buluşmamızda hiç fotoğraf çekemedim. Eve gidince ilk işim pilleri doldurmak oldu.
Ertesi gün sabah ufak bir giysi krizi yaşadık. Meleğim artık giysilerini kendisi seçiyor fakat ne var ki seçtiklerini giymek istemiyor. Blöfçü anneyi oynayarak “gitmeyelim öyleyse” dedim. Önce hafiften sevinerek başını olur anlamında salladı. Ben “ama ne Zeynep’i ne Mira’yı ne de Ada’yı görebilirsin. Onlar tiyatro seyrederken sen de evde kendi kendine oynarsın o zaman”deyince hemen toparlanıp kıyafetlerini giydi(rdi) ve geç te olsa evden çıkabildik.
Pembe Kurbağa Tiyatrosu’na Masallara Yolculuk oyununa gittik. Selin için ilk olduğundan tepkilerini çok merak ediyordum. Oyun başladı ve gözlerini ayırmadı. Ali Nihat Bey’in çocuklara söylediği hemen her hareketi yaparak oyuna katıldı.
Sonlara doğru herkese kurabiye ikram edilince oyun piknik havasında bitti. Güle oynaya oradan ayrıldık. Şahsen 3 yaşın altında çocuğu olan bütün annelere tavsiye ederim. Oyun hepi topu yarım saat sürüyor ama bu yaş grubu için çok uygun bir süre, bence. Altı haftada bir oyun değişiyor ve Nisan ayında da yeni bir oyun başlayacak. Buradan Ankara’daki annelere şimdiden haber vermiş olayım.
Oradan Ankaralı Nurturia anneleriyle buluşmak üzere Tunalı’daki Ceviz Cafe’ye gittik. Geçen hafta buluşmaya niyetlenip yapamamıştık, bu haftaya kısmetmiş. Çocukları yedirmekle meşgul olduğumuzdan kısa sorulara gayet kısa cevaplar vermek suretiyle bir kaç laf edebildik. Zeynep’le Selin bir gün önceki yoğun program yüzünden öğlen uykusunu atladıkları için hafiften huysuzlanmaya başlayınca müsaade isteyip kalktık. Meleğim eve varınca hemen uyudu. Ben de fırsattan istifade bu yazıyı yazabildim:))
Ne haftasonuydu:) Biz bile yorgunluktan ayakta duramazken kızlarımız iyi dayandılar...
YanıtlaSilKar tanem ne kadar zevklisin. Birbiriyle ne kadar uyumlu şeyler seçmişsin munisem. Bu arada siz sohbet ederken biz arkada çok eğlendik Çiğdemciğim. Ben, palyaçoluk yaptım Selin nasıl kıkırdadı. Keşke görseydin. Senin bu kızın, çok tatlı, çok akla zarar... Öpüyorum onun lüle lüle saçlarını, pembiş yanaklarını.
YanıtlaSilgüzel bir gün geçirmişsiniz
YanıtlaSilpillerin bitmesinin dışında tabi
zaten piller de hep en olmayacak zamanlarda biterler:)
sevgiler