15 Şubat 2010 Pazartesi

Hastaydık...

Doğum günü partisinden 2-3 gün sonra başladı Selin’in burun ve göz akıntısı. Bir kaç gün sonra tam “durdu, oh!” derken bu sefer öksürük başladı. Öyle böyle değildi gerçekten, yemek sonrası öksürüklerinde yine bir kaç kez kustu. Kasım ayı gibi geçirdiğimiz larenjitten sonra her öksürüğünü enine boyuna inceler oldum. Bu sefer de acaba mı yine mi derken, tabii hemen deniz kadayıfına başvurdum. Bu sefer nuh dedi peygamber demedi ve bir kaç kaşıktan fazla yemedi. Sütlaca karıştırdığım halde yemedi. Bir kaç gün daha azalarak devam etti öksürük. Geçen Çarşamba doktorumuzun 2. yaş kontrolleri için istediği kan tahlilini yaptırmak üzere ODTÜ Sağlık Merkezi’ne gitmişken bir görünelim doktora, ne diyecek bakalım dedik. En büyük korkum gene larenjit gibi bir şey demesiydi ama değilmiş. Hatta “hiç bir şeyi yok. Burun tıkanıklığı dolayısıyla geniz akıntısı devam ediyor, bu öksürüğü de o akıntı yapıyor, tuzlu su sıkın burnuna” dedi. Biz de güle oynaya eve döndük.
Ertesi gün gece yatmadan önce tam Selin’in üzerini örtmeye odasına giderken ağladığını duyduk. Elimi şöyle biraz sıvazlamak üzere sırtına koymuştum ki, yanıyor bu çocuk diyerek kaptığımız gibi duşun altına soktuk. Ateşi 39,5’tu. Hemen ateş düşürücü bir şurup verip duşun altında 38’e inene kadar bekledik. Sonra da aramıza alıp yatırdık. Yarım saatte bir ateşini ölçüp sürekli nefesini dinlediğimden uyku bana haram oldu. Sabaha karşı biraz sızmışım. Saat 09.30 civarı gülen yüzüyle uyandı meleğim ama sanki gözleri bulutlanmış, mahsun mahsun bakıyor gibiydi. Tekrar ölçtüm ateşini ve yine 39.5. Tabii yine şurup verip duşa soktuk. Ateşini düşürüp giydirip hemen doktora götürdük. Doktor önce gripten şüphelendi ama sıkı bir muayeneden ve idrar tahlilinden sonra anlaşıldı ki önemli bir şeyi yok. Belli aralıklarla şurup vermeye devam ettik. Ateşi bir daha yükselmedi ve evin içinde zıp zıp Ayşe misali oradan oraya koşturup durdu. Ama ben hem diğer çocuklara bulaştırabilir (arada bir olsa da öksürüğü devam ediyordu) hem de tam iyileşmeden bir şeyler kapabilir diye hafiften endişelenerek, maalesef Zeynep’le Mira’nın ve Arda Demir’in doğum günü kutlamalarına götüremedim Meleğimi.

Bu arada bir tek Meleğim değil ki Teoman da hasta, ben de günlerdir kronik faranjit ve ağzımda sayılamaz denli çok aftla mücadele ediyorum. Yine değil bir şey yemek, su içemez oldum. 5-6 gün içinde 2 kilo verdim. Evet duyuyor gibiyim, ne iyi işte koru bunu diyeceksiniz ama öyle olmuyor. Vücut daha da halsiz kalıyor yemeyince. Bir de biriciğiniz ateşlenince hepten kendinizi unutuyorsunuz. Ayrıca daha önce aynı sebepten verdiğim kiloları maalesef çok hızlı bir şekilde geri almıştım.
Cumartesi sabah ateş düşürücüyü tedbir olsun diye verdik ve bugün şu saate kadar bir daha ihtiyaç olmadı. Arada sırada öksürüyor ama sanki bir şey yerken takılmış, gıcık yapmış gibi. Gece yatmadan önce odasında yarım saat süreyle soğuk buhar makinesini çalıştırıyorum. Biraz önce de deniz kadayıfını belki yer diye keçi boynuzu tozu ekleyerek sanki çikolatalı pudingmiş gibi yaptım. Uyandığında yiyecek mi bakalım.

7 yorum:

  1. Çiğdemcim;
    Selin'e çok geçmiş olsun. Selin'in doğum gününde ne olduysa kuzucuklara hepsi aynı hastalığı geçirmiş. Ela da 3 gün sonra öksürük ateş burun akıntısı oldu. Bizimki daha çabuk bitti ama işte yine de yıprandık. Neyse Selinciğim çok daha iyi olur hemencecik inşallah. Özledik valla.

    YanıtlaSil
  2. çok geçmiş olsun çiğdemcm. Hakkaten sizin doğum gününden tam iki gün sonra Arda da bloğa yazdığım gibi 40,5 derece ateşle hasta oldu ve aynı şekilde öksürük burun akıntısı vardı. Aynı şekilde Mira ve Zeynep de hastalanmışlar. Neyse ki geçti gitti, en korktuğumuz şubat ayı da bitmek üzere neyse ki...

    YanıtlaSil
  3. geçmiş olsun miniğe...bizde kızımla daha yeni toplanıyoruz...1 haftadır hastaydık ikimizde ...aman onlar iyi olsun...tabiki hasta da olacaklar ama allahım beterinden korusun...sevgiyle ve sağlıkla kalın:)

    YanıtlaSil
  4. Çok geçmiş olsun ailecek... Çocukların hastalıkları zor, hep birlikte olmak daha da zor...

    YanıtlaSil
  5. çok geçmiş olsun. prenses acilen iyi olsun. biz de ocak ayını hastalıklarla boğuşarak geçirdik.
    en kısa zamanda görüşmek üzere...
    sevgiler
    gorki

    YanıtlaSil
  6. Benim munisem hastalanmis. Hemen iyiles kar tanem. Bir daha da hic hastalanma. O pembe tas nasil yakismis guzel kizima

    YanıtlaSil
  7. Kuzuma ne kadar yakışmış tacı...

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails