31 Mayıs 2009 Pazar

Kahvem, Bilgisayarım ve Munise’m!

Yine aynı şey oldu. Ben yazana kadar hooop! günler geçiverdi. Aslında bugün, çok şenlikli geçen dünkü ODTÜ Açıkhava buluşmasını yazacaktım ama bir baktım, Meraklı Miniğin Mutfak Maceraları bir kenarda sıralarını bekliyor. 19 Mayıs’ta Banu'larla Beypazarı’na yaptığımız gezinin fotoğrafları, buradayız! buradayız! der gibi gözüme batıp duruyor. Gezinin üzerinden ha bugün ha yarın derken, on iki gün geçmiş... Ama bu sefer ki gecikme ne benim vakitsizliğimden, ne tembelliğimden ne de kızımın post it hallerinden. Tamamen bilgisayar kaynaklı teknik bir gecikme bu.
Sebep? Kaza geliyorum demez, adım adım anlatıyorum. Arkadaşlar, aman Selin ne kadar da uzamış diyordunuz ya hani, boyla beraber kolları da uzamış, hem de bayağı uzamış:) Yaklaşık bir hafta önce bir akşam ben tam kahvemi almış ve bilgisayarın başına oturmuşken Munise’m ‘illa ben de yazıcam’ diyerek kucağıma çıktı, ‘illa ben de içicem’ diyerek kolunu uzatıp, kendimce kolu oraya yetişemez diyerek uzağa koyduğum kahve kupasını kaldırdığı gibi dibinde kalanı içmeye çalıştı ve sonuçta kahveyi klavyenin üzerine bir andan daha kısa bir sürede boca etti.
Sonuç; klavyenin önce sol tarafındaki harfler ve sonra da diğer tuşlar çalışmaz oldu. Ertesi gün eve geleli daha iki haftasını doldurmamış olan yepyeni laptop’ım tamire gitti. Bir haftadır endişeyle bekliyorum. Fotoğraflar zaten makinedeydi, eşimin bilgisayarına yükledim ve garantiledim ama blog için hazırladığım daha doğrusu başlayıp henüz bitiremediğim yazılarım, yemek blogum için yazdığım tariflerim, favori sitelerim, önemli raporlar, yazılar, makaleler kısacası yeniden biraraya getirilmesi bir yıldan fazla sürebilecek tüm belgelerin akıbeti ne olacak hiç bilmiyorum. Üzüntüm ve moral bozukluğum da cabası!
Ama olaya iyi tarafından bakacak olursak, artık biri bana “10 m2 içinde biraraya gelmemesi gereken üç şey say” dediğinde cevabım hazır! Kahvem, bilgisayarım ve Munise’m!:)
Hay Allah! Laf yine aldı başını gitti, bu gece geri gelmez artık. Ben en iyisi yarın yazayım Beypazarı gezisini.
Yukarıdaki fotoğraf Beypazarı’ndan. Kaşla göz arasında, fincanımın dibindeki telveyi bitirdikten sonraki hali. Sade Türk kahvesinin tadı üzerine karar vermeye çalışıyor gibi. Bu gezinin niye anlatılması gerektiğine dair fotoğraflar da aşağıda:)

5 yorum:

  1. Geçmişler olsun.
    Bu üçlünün üçüncü değişkenini değiştirip biz kural haline getirelim.Mesala "kahvem, bilgisayarım ve Kuzey Tan" olarak. Önceden uyardığın için teşekkürler.Biz ders alalım.
    Beypazarı hikayesi çok güzel olacak anlaşılan super fotolar.
    Bekliyoruz.

    YanıtlaSil
  2. Bilgisayara üzüldüm, Selini bize istiyorum çünkü laptopımdan hiç memnum değilim değiştirmek için bahane arıyorum :) Gerçi Arda bu hale getirdi zavallı bilgisayarımı ama artık ona göstermiyoruz bile.. Şimdiki çocuklar pek bir teknoloji meraklısı… Birsürü mühendis yetişiyor sanırım :) Bu arada Beypazarında bebekle nereye gidilirse rahat edilir, ne yenir ne içilir konusunda bilgi istiyorum sizden zira biz de gidicez…

    YanıtlaSil
  3. ben selini çok sevdim; ne kadar zarif bir kız öyle. Efe odtünün ayak basılmamış yerlerini keşfetmeye kararlı olduğundan doğru dürüst konuşamadık bile ama sizleri tanıdığıma çoook mutlu oldum. dilerim hemen tekrar görüşebiliriz:)
    Sevgiler,
    Evin&gezginliği tutan Efe:)

    YanıtlaSil
  4. Geçmiş olsun... Bu arada ben de sizleri tanıdığıma memnun oldum... Öpüyorum Selin hanımı:)

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Kuzey Tan,
    Bence çok yerinde bir karar:)Kuzey Tan'ı kokluyorum.

    Burcucuğum,
    Ne zaman istersen:)Beypazarı yazısı için hala bilgisayarımı bekliyorum. Sarı şekerimi çok öperim.

    Evin,
    Biz de sizi çok sevdik. Hele Efe'nin buraların efesi benim hallerine bayıldım. Kalabalıktan çok konuşamaık, bir başka sefere artık...Efe'yi öperim yanaklarından.

    Özlem,
    Ben de çoook memnun oldum. Gelecek sefere daha fazla görüşürüz umarım. Nilsu'yu öperim gıdısından.
    Hepinize sevgiler,
    ç.-s.

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails