Dün kızımla birlikte fasülye soyduk. Daha doğrusu ben soydum o da fasülyelerle aşağıda gördüğünüz üzere oynadı da oynadı. Enteresandı, çünkü hiç ağzına götürmeye çalışmadı. Bu sefer önce kokladı. Sonra eline verdiğim büyük bir fasülyeyi soydukça diğerlerini içine attığım tasa koydu, oradan aldı oyun halısının üzerine koydu, yetmedi elinde mendil gibi salladı. Bütün fasülyeleri ayıklamayı bitirince tası önüne koydum. Bu kez de büyük bir ciddiyetle fasülyelerin boylarını karşılaştırmaya başladı. Yaklaşık 20 dakika da böyle oyalandı. Sonuçta neredeyse ellemediği fasülye kalmadı. Velhasıl kızım çok eğlendi. Ben de fotoğraflarını çekeceğim diye şekilden şekile girdim ama ne yalan söyleyeyim galiba ben daha çok eğlendim. Fasülyenin faydalarına bir yenisini de eklemiş olduk böylece:) İşte kendiliğinden gelişen fasülyeyi tanıyalım, faydalarını anlayalım aktivitesinin fotoğrafları.
Akşam sofrada, zeytinyağlı fasülyeyi “aman kızımızın güzel parmakları değmiş bunlara” diyerek afiyetle yedik.
Şu ciddi, mühim işler yapan yüz ifadelerine bayılıyorum....
YanıtlaSil“Yaşamın kaynağına o kadar yakın ki, sırf eylem uğruna eyleme girişiyor. Bizim ne bildiğimiz, ne de hatırladığımız yaratıcılığın yolu da budur işte…” m.Montessori...
Ben de. Bir de küçücük bir şey yaptıklarında attıkları sevinç çığlıkları veya mahcup mahcup gülümsemeleri var ya... Tarifi imkansız bir zevk onları izlemek.
YanıtlaSil